iğfal — is., li, Ar. iġfāl 1) Bir kadını aldatma, baştan çıkarma 2) esk. Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iğfal etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğfal etmek — esk. 1) aldatmak, kandırmak, baştan çıkarmak 2) ırzına geçmek, tecavüz etmek Bir genç kızı izdivaç vaadiyle iğfal etmiş bir adamın mesuliyetini, vicdan azabını ve nihayet hicabını duyuyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğfâl — (A.) [ لﺎﻔﻏا ] 1. aldatma, kandırma. 2. ırza geçme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iğfal — ə. qəflətə salma; aldatma … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
İGFAL — (C.: İgfalât) Dikkatsizlikle terkettirmek. * Gaflette bırakmak. * Kandırmak. Aldatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iğfâl edilmek — 1. aldatılmak, kandırılmak. 2. ırzına geçilmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iğfâl etmek — 1. aldatmak, kandırmak. 2. ırzına geçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İGFALAT — (İgfal. C.) İğfal etmeler, kandırmalar, aldatmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir — is., Ar. taḳdīr 1) Beğenme, beğenip belirtme, değer verme ... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor. Ş. Rado 2) Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama 3) Takdirname 4) Değer biçme Yapının… … Çağatay Osmanlı Sözlük